19 Mart 2017 Pazar

Namaz Kılmak İstiyorum Ama Kılamıyorum Diyen Kardeşim (Mutlaka Okuyalım)

NAMAZ KILMAK İSTİYORUM AMA KILAMIYORUM DİYEN KARDEŞİM (MUTLAKA OKUYALIM)

Namaz kazaya bırakılmaz, kazaya kalır. Namaz geçersiz sudan bahanelerle kazaya bırakılmaz. İşyeri, okul, hastane hiçbiri namaza bahane engel değildir. Namaz, boynunu dâhil oynatamayan felçli hariç hiçbir kimseden, hiçbir şekilde düşmez. Hiç namaz kılmayan kardeşlerimiz en en en azından sadece farzlarını kılıp vebalden kurtulalım.

‘N’ ida ile başlar Hakkın Mübarek daveti..!
‘A’ bdest ile ferah bulur gaflet ehli..!
‘M’ iracın müjdesi, sıratın bileti!
‘A’ kıbet-i ömrümde huzur bulduğum,
‘Z’ amanı ahirin tek merhemi..!

Günahı bırakamasan da namaza düzenlice devam et çünkü namazsızlık, kâfir olmaktan sonraki en en en büyük günahtır. Umulur ki, Mevlam o namaz ve sonunda edilen dualar hürmetine o günaha karşı soğutur bıraktırır bu olmasa bile namazın sevabı o günahı yok eder inşaAllah. Tesettürsüz olup namaz kılan, çarşaflı olup namaz kılmayandan çok daha üstündür. Namazı tam olmayana ahirette zor hesap olacaktır. Namazsızlık günahını hiçbir sevap geçemez. İlla 5 vakit namaz şarttır namaza başlayıp bir yandan da kazalarımıza başlayalım inşaAllah.

Bu yazıyı paylaşalım ki belki birine vesile oluruz. Vesile olduğumuz için bizde onun kıldığı namazların sevabının aynısını alırız...
HERKESİN OKUMASINA VESİLE OLMAK İÇİN PAYLAŞALIM
"Bir vakit Namazını kaçırdıysan oturup düşünmen lazım;
Acaba ben ne yaptım da Rabbim beni bugün huzura kabul etmedi." diye
Namaz kılmak bir insanın yeryüzünde ulaşabileceği en büyük mutluluk…
Namazda Allah'ın huzuruna çıkıp O'na durumunu arz etmek, O'nun la olduğunu bilmek ve durumunu arz etmek hiçbir kelimeye sığmayacak tarifsiz bir duygu…
Rabbimiz bizi çok seviyor, bizi muhatap kabul ediyor ve her beş vakitte; buyur kulum diyor…
Ezan sesini duyup da; Allah'ın huzuruna davet ettiğinin bilincini taşıyan her insan; can ile baş ile O'na yöneliyor.
Şah damarından daha yakın olan Rabbi ile buluşuyor.

Yarın kabirde, ahirette ilk sorgumuz imandan sonra namaz... Allah soracak; “Kulum ben seni huzuruma davet ettim neden gelmedin?” dediğinde ne cevap vereceğiz… Davete icabet etmek şart ayrıca davet eden annen baban amirin komutanın değil onları da senide yaratan, kâinatın yegâne güç ve saltanat sahibi ALLAH SENİ HUZURUNA ÇAĞIRIYOR VE SEN GİTMİYORSUN ÖYLE Mİ?

Namaza dinin direği diyoruz peki neden? Neden biliyor musunuz? Namazla samimiyet ve huşuyla Allah'a yönelen insan asla ve asla kötülüğe yer vermiyor yaşamında…
Ancak her şeyde olduğu gibi, namazda da samimiyetle yönelmek çok önemli..
Samimiyetsiz kılınan namazdan tabii ki hayır görmek; imkânsız... (Ama kabulse en azından ahirette namaz kılmama günahı ve bunun vebalinden kurtulunur. Bir vakit namaz kılmama cezası 80 sene ateşte yanmaktır. Söylesene 1 dk çakmak ateşine bile dayanabilir misin? Cehennem ateşi 70 kat daha sıcak, 1dk ya bile dayanamıyorsun, azap sadece elden değil tüm vücuda olacaktır ve ölmek azaptan kurtulmakta yok)

Tam manasıyla kalben huzura yönelmek gerekiyor. Kalben yönelen kişi; namazını kıldıktan sonra; Rabbine verdiği sözden geri dönmez…
Bilir ki Rabbi onun her yaptığı görüyor, işitiyor…
Yarın ahirette her yaptığının hesabını verecek… Bu bilinçte olan insan için; yaşamın anlamı Allah'ı razı etmek.

Peki, ben neden namaz kılamıyorum, tüm bunları bilmeme rağmen diyen kardeşlerime tavsiyem;
Yaşadığımız her anın Allah'ın bizimle olduğunu bilmemiz ve her an Allah'ın bizi kontrol ettiğini hiç aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Burası fani dünya… Hiç birimiz kalıcı değiliz, hepimiz göçüp gideceğiz… Giderken sadece ve sadece burada yaptığımız amellerimizi götüreceğiz..
Ve o dehşetli gün geldiğinde; hepimiz bir başımıza hesap vereceğiz Allah'ın huzurunda.

Gelin şuan bir başlangıç yapın... Şuan hangi vaktin namazı varsa onu kıl.
ASLA ERTELEMEYİN. YA SEN NAMAZ KILMADAN NAMAZIN KILINIRSA. GEÇERSİZ SEBEPLERLE VEYA BİLEREK KAZAYA BIRAKMA. UNUTMA ! ARABANIN ÖNÜNE ATLAYANA KAZA YAPTI DENMEZ İNTİHAR ETTİ DENİLİR.

Ezan sesini duyduğunuzda; gidin abdest alın. Tam olarak bilmiyorsanız yine de bildikleriniz ile kılın namazınızı. Allah kabul eder inşaAllah. (Tabi ki namazı abdesti bozan şeyleri bilmiyorsanız onu da bir yandan öğrenin ona uygun namaz kılmak gerekir.)
Çıkın Rabbin huzuruna… O'na arz edin durumunuzu... Namaz bitiminde dua edin Rabbe. Halinizi arz edin gözyaşları ile birlikte… İnanın yaşayacağınız 5-6 dakikalık namaz kılma mutluluğunuzu yeryüzünde hiçbir şeye değişmeyeceksiniz.


SADECE NAMAZ KILMAKLA CENNETE GİRİLEMEZ.

NAMAZ KILMADAN, CENNETE HİÇ GİRİLMEZ.
Cennete girmek için, sadece namaz kılmak yeterli değildir. (Sadece namazla olmaz) demek, namazı hafife almak olur. Namaz kılan, Ehl-i sünnet itikadında değilse, mutlaka cehenneme girecek, imanını kurtarabildiyse, sonunda cennete girecektir; fakat itikadı doğru olmayanın, imanla ölmesi çok zordur. İtikadının bozukluğu küfre sebep olmuşsa, o zaman cehennemde ebedi kalır.
Namaz kılmayan da, imanını kurtarabilirse, günahlarının cezasını çektikten sonra cennete girebilir; ama namaz kılmayanın imanla ölmesi çok zordur. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:Kıyamette önce, namazdan sorulacaktır. Namaz doğruysa, diğerlerinin hesabı, Allahü Teâlâ’nın yardımıyla kolay geçecektir. (2/67)

Vazife mukaddestir. “Önce iş, sonra namaz” diyerek namaz kıldırmamak doğru değildir. Namaz kılmakla işverenin hakkı geçmiş olmaz. Yani işverenin namaza mani olma hakkı olmaz. Birinci vazife, en büyük âmirin emrini yapmak olduğuna göre, en büyük âmir ne diyor? (İmandan sonra en büyük vazife namaz kılmaktır) buyuruyor. Namaz kılmayanın ibadetleri, iyi işleri kabul olmadığı gibi, kazancı da bereketsiz olur.

Namaz kılmak, işi aksatmaz. Hatta namaz kılan, işini daha canla başla yapmaya gayret eder. Namaz kılan, kul hakkından, haramdan korkar, vazifesini ihmal etmez. (Namaz kılmaya vaktim yok) demek veya başka bahane uydurmak, beynamaz mazeretidir, namazın önemini bilmemektir.

NAMAZ KILMAMA BAHANELERİ

-Namaz kılanları da görüyoruz (sen namaz kılanların iyisi olsana)
-Önemli olan kalp temizliği (ibadeti gereksiz göstermek kişiyi dinden çıkartır)
-Çalışmakta ibadettir. (hem dünyaya hem ahirete çalışsana)
-Dedem hacı, annem kapalı (onların yemek yemesiyle sen doyar mısın ki onlara güveniyorsun )
-Başlayıp bırakmak daha büyük günah (hâlbuki ne kadar kılarsan kârdasın, borcun o kadar az olur bir vakit farz namaz için 80 sene yanmak söz konusu ona göre)
-Eskiden kuran kursunda okuyordum (eee şimdi üzerinden namaz ibadet borcu kalktı mı? Emekliliğe mi ayrıldın ibadette? Ölünceye kadar Rabbine itaat etmelisin)
-Ooo elelam neler yapıyor benim yaptıklarım bir şey değil bir namazımı kılmıyorum başkada bir şeyim yok (günahını küçümsemek hele ki namazsızlığı küçümsemek normal göstermek çok tehlikelidir.)
-Abdest zor geliyor abdest olmasa 10 vakitte kılarım (gülü seven dikenine katlanır, kolaylık olsun diye ayağına mesh kullanabilirsin)
-Kalkamıyorum (nedense okula işe oldu mu kalkılıyor, sabah şu saatte şurada olana tam altın verilecek denilse geceden kalırsın hâlbuki sabah namazının sadece farzı dünya ve içindeki her şeyden daha hayırlıdır farzı sünnetinden binlerce kat üstün)
NAMAZIN ÖNEMİ
Bir insan her türlü kötülüğü işlese, namaz kılmaya devam etse, namazı doğru olarak kılsa, kötülüklerin çoğunu, hatta tamamını terk eder; çünkü Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: Namaz, münker ve fahşadan [edepsizlikten, akla ve dine uymayan her türlü kötülükten, her türlü günahtan] alıkoyar. [Ankebut 45]
Namazın dindeki yeri, başın vücuttaki yeri gibidir. [Taberani]
Namaz, her hayrın, her iyiliğin anahtarıdır. [Taberani]
Rasulullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki:
Ey ümmet ve Eshabım! Şartlarına uygun olarak kılınan namaz, Allahü Teâlâ’nın razı olduğu bütün amellerin en faziletlisidir. Peygamberlerin sünnetidir. Meleklerin sevdiğidir. Marifetin, arz ve semavatın [yerlerin ve göklerin] nurudur. Bedenin kuvvetidir. Rızkın bereketidir. Duanın kabulüne sebeptir. Melek-ül-mevt [ölüm meleği] arasında şefaatçidir. Kabirde ışıktır. Münker ve Nekir’e cevaptır. Kıyamet gününde üzerine gölgedir. Cehennem ateşiyle kendi arasında siperdir. Sırat köprüsünü yıldırım gibi geçiricidir. Cennetin anahtarıdır. Cennette başına taçtır. Allahü Teâlâ müminlere, namazdan efdal (faziletli) hiçbir şey vermemiştir. Eğer namazdan efdal bir ibadet olsaydı, en önce müminlere onu verirdi. Zira meleklerin kimi devamlı kıyamda (ayakta), kimi rükû’da, kimi secdede, kimi kâdededir (oturuştadır). Bunların cümlesini bir rekât namazda toplayıp, müminlere hediye verdi. Çünkü namaz, imanın başı, dinin direği ve İslam'ın kavli ve müminlerin miracıdır. Yer ve göğün nurudur. Cehennemden kurtarıcıdır.
Namaz, Allahü Teâlâ’nın hoşnut olduğu bütün amellerin en faziletlisidir. Rızkın bereketi, duanın kabulüdür. Kabirde ışıktır. Sıratı yıldırım gibi geçiricidir. Cennette başa taçtır. İmanın başı, gözün nuru ve Cehennemden kurtarıcıdır. [Miftahul Cenne]
Bir mümin, namaz kılmaya başlayınca, Cennet kapıları açılır. Rabbiyle arasındaki perdeler kalkar. Bu hâl, namaz bitinceye kadar devam eder. [Taberani]
Kıyamette kulun ilk sorguya çekileceği ibadet, namazdır. Namazı düzgün ise, diğer amelleri kabul edilir. Namazı düzgün değilse, hiçbir ameli kabul edilmez. [Taberani]
Namaz kılan, kıyamette kurtulacak, kılmayan perişan olur. [Taberani]
Namazı doğru kılanın, ağaçtan yaprakların döküldüğü gibi günahları dökülür. [İ.Ahmed]
Beş vakit namaz, sizden birinizin kapısının önünde akan nehir gibidir ki, o nehirde her gün beş kere yıkansa o kimsede hiç kir kalmayacağı gibi, namazını devamlı kılanlar da öylece günahlardan pak ve temiz olurlar.
Allah buyuruyor ki,"Söz veriyorum ki, namazlarını vaktinde, doğru olarak kılana, azab etmem, onu sorgu-suâle çekmeden Cennete koyarım" [Hakim]
Her peygamberin ümmetine son nefeste vasiyeti namazdır. [Gunye]
Namaz, çok önemli bir ibâdet olduğu için, namaz kılmayanın imanla ölmesi çok zayıf bir ihtimaldir. Namaz kılmayanın kalbi kararır, diğer günahları işlemekten çekinmez.
Cennetin anahtarı namazdır. [Darimi]
En faziletli amel, vaktinde kılınan namazdır. [Ebu Davud]
Kalk namaz kıl, namaz elbette şifadır. [İ.Ahmed, İ.Mace]
Namazın farz olduğuna inanıp, eksiksiz kılan, Cennete gider. [Hâkim]
Ümmetimin fesadı zamanında sünnetime yapışan, [yani Ehl-i sünnet olan] ve beş vakit namazı cemaatle kılanın amel defterine her gün yüz şehit sevabı yazılır. [İ.Nâsiruddin]
İman, namaz demektir. Namazı itina ile, vaktine, sünnetine ve diğer şartlarına riayet ederek kılan, mümindir. [İbni Neccar]

Namaz, her çeşit şükrü kendinde toplar) demişlerdir. Büyük âlim Abdullah-i Dehlevi hazretleri de buyuruyor ki: Bütün ibadetler namaz içinde toplanmıştır:
1- Kur’an-ı kerim okumak,
2- Tesbih söylemek [Sübhanallah demek],
3- Rasulullah'a salavat söylemek [Salli barikleri okumak],
4- Günahlara istiğfar etmek,
5-İhtiyaçları yalnız Allahü Teâlâ’dan isteyerek Ona şükredip dua etmek [Fatiha okumak] namaz içindedir. Daha başka ibadetler de vardır. Ağaçlar, otlar, namazda durur gibi dik duruyorlar. Hayvanlar, rükû hâlinde, cansızlar da namazda oturur gibi yere serilmişlerdir. Namaz kılan, bunların ibadetlerinin hepsini yapmaktadır. (Mekatib-i şerife m. 85)
NAMAZLARINI KILMAYANIN DURUMU
Namaz kılmayan, kıyamette, Allahü Teâlâ’yı kızgın olarak bulur. [Bezzar]
Beş vakit namazı terk eden, Allah'ın hıfz ve emanından mahrum olur. [İbni Mâce]
Namazı kasten bırakanın ibadetleri kabul olmaz (faziletlerini elde edemez, yaparsa vebali üzerinden kalkar) ve namaza başlayana kadar Allahü Teâlâ’nın himayesinden uzak kalır. [Ebu Nuaym]
Kasten [mazeretsiz] namaz kılmayanın diğer amellerini Allahü Teâlâ kabul etmez. Tevbe edinceye kadar da Allah’ın himayesinden uzak olur. [İsfehani]
Hadîs-i şerîfte, “Bir namazı, özürsüz olarak vaktinden sonra kılan, seksen hukbe Cehennemde yanacaktır.” buyuruldu. Bir hukbe seksen senedir. Her senesi üç yüz altmış gündür. Her günü, seksen dünya senesidir. (Mektubat M.266)
NOT: Günah olan, namaz kılmak değil, namazı kasten kılmayıp kazaya bırakmaktır. Tevbe edip o namazı kaza ederse, cezadan kurtulur. Tevbe edip kaza eden, hattâ kaza etmediği hâlde, şefaate yahut affa kavuşan cezadan kurtulur.
Namaz kılmayanın Müslümanlığı, abdest almayanın namazı yoktur. [Bezzar]
Namaz dinin direğidir, terk eden dinini yıkmış olur. [Beyheki]
Namaz kılmayanın dini yoktur. [İbni Nasr]
Bizimle kâfir arasındaki fark namazdır. Namazı terk eden kâfir olur. [Nesai]
Yukarıdaki hadis-i şerifleri, Ehl-i sünnet âlimleri şöyle açıklamışlardır:
Dinimizde en büyük günahı işleyen kâfir olmaz. Bunun için namaz kılmayana kâfir denmez. Fakat namaz, çok önemli bir ibadet olduğu için, namaz kılmayanın imanla ölmesi çok zayıf bir ihtimaldir. Namaz kılmayanın kalbi kararır, diğer günahları işlemekten çekinmez. Günahlar da insanı küfre sürükler. Bazı âlimler, namaz kılmayanın kâfir olacağını bildirmişlerdir. Bu bakımdan her ne şart altında olursa olsun muhakkak namazı kılmalı!

“Bir kimse namaz kılmayı, zekât vermeyi vazife bilmez, farz olduğuna inanmaz, bunları yerine getirmediği için üzülmez, günaha girdiğini bilmezse, kâfir olur” demişlerdir. Yani Hanefî, Malikî ve Şafiî’de namaz kılmayan kâfir olmuyor, ancak önem vermezse yine o mezheplerde de kâfir oluyor.

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Namaz kılmak ve diğer ibadetleri yapmak ancak müminlere kolay gelir. Kur'an-ı kerimde, (İman ve ibadet etmek, müşriklere güç gelir) ve (Namaz kılmak müminlere kolay gelir) buyurulmaktadır. Namaz kılmamak, iman zayıflığından ileri gelir. İmanın kuvvetli olmasının alameti, dinimizin emirlerine severek kolaylıkla uymaktır.(1/191,289)

Namaz kılmamanın ne kadar büyük günah olduğunu bilen, ayakta duramayacak kadar hasta olsa bile, mutlaka namaz kılar. Ateşin yaktığını bilen kimse, kendini nasıl ateşe atar? Cehennemden kaçan, Cenneti isteyen namaz kılmaz mı? Hadis-i şerifte, (Cenneti isteyip de, Allah’ın yasakladıklarından kaçınmayan, isteğinde yalancıdır) ve (Cenneti isteyen, hayırlı işlere koşar, Cehennemden korkan, haramlardan kaçar) buyuruluyor. (Beyheki)
NAMAZI DÜZGÜN KILMAK
Tadil-i erkâna riayet etmek çoğu âlime göre farz bazısına göre ise vaciptir. Namazın vaciplerinden biri bilerek terkedilirse, o namazı tekrar kılmak vacip olur. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
Hırsızların en büyüğü, namazından çalandır. Yani namazın erkânına riayet etmez, rükû ve secdelerini hakkiyle yerine getirmez. [Vesilet-ün Necat]
Herkesin namazında, kalbin hazır olduğu kısımlar yazılır. Kalbin hazır olmadığı namaza, Allahü Teâlâ nazar etmez. [Vesilet-ün Necat]
İmam-ı Gazali “rahmetullahi aleyh” buyuruyor ki:
Resul-i Ekrem “sallallahü aleyhi ve sellem” (Namazın ancak, gönül hazır olduğu yeri sevab olarak yazılır, gerisi yazılmaz) buyurmuştur. Bunun için namazın cemaatle kılınması lüzumunun hikmeti ve fazileti çok olduğunun sebebi budur ki, cemaatten herbirinin gönlü hazır olduğu yerler toplanırsa, belki bir kâmil namaz olup, dergâha yükselir. Veya cemaatten birinin namazı makbul olursa, onun hürmetine diğerlerinin namazları da makbul olur. Bir kişinin haccı makbul olmakla bütün hacıların haccı makbul olduğu gibidir.
NAMAZI CEMAATLE KILMAK
Farz olan beş vakit namazını, cemaatle kılan kimse, sırat köprüsünü parlak bir şimşek gibi geçenlerin ilki olacaktır. Ve sabikun olan ilk zümreyle Allahü Teâlâ onu haşr eder. Ve onun için her gün ve gecede bir koruyucu melek vardır. Ve Allahü Teâlâ yolunda öldürülen bin şehit sevabı ona verilir.

Karanlıkta mescitlere yürüyerek giden, Allahü Teâlâ’nın rahmeti içinde yüzücüdür. Hak sübhanehü ve teâlâ, cemaatle namazı kılıp, sonra hacetini dileyen kulundan, duasından ayrılmadan önce isteklerini vermemeye hayâ eder.

Münafıklara en ağır gelen namaz, yatsı ile sabah namazını cemaatle kılmaktır. Bunlardaki ecri (sevabını) bilen, sürünerek de olsa, cemaate gelir.[Buharî]

Namazda kıyamda [yalnız kılarken] uzun okumak, ölüm anındaki şiddeti azaltır. Her uzvunu temizleyerek, mükemmel surette, mükemmel bir güzellikte abdest alıp, namaz kılmak maksadıyla mescide hazır olan kimse, elbette müjdelenir. Evinde kılan o namazın sevabına kavuşur. Eğer yakınındaki mescitte eda ederse, 25 namazın sevabı verilir. Eğer Cuma namazı kılınan mescitte eda ederse 500, Mescid-i Aksa'da eda ederse 5 bin, Mescid-i Nebevi’de eda ederse 50 bin, Mescid-i Haram’da eda ederse 100 bin namaz sevabı verilir. Eda ederken onun edeplerinden bir edebi terk etmeye bile razı olmamalı.
NAMAZI KAZAYA BIRAKMAK
Amellerin en efdali vaktinin evvelinde kılınan namazdır.
Namazlarını Bilerek Emekliliğe Bırakanın Durumu;
Hep genç kalsa, emekli olunca kazalarını rahatça ödese bile, ibadetlerini kazaya bırakıp geciktirdiği için haram işlemiş olur. Bir de, bir ibadeti zamanında yapmakla, kazasını ödemek arasında sevab bakımından dağlar kadar fark vardır. Namaz vakitli ibadettir. Vaktinde kılmak gerekir. Bir vakit namazı kazaya bırakmak, çok büyük günahtır. Kaza edilse bile günahı affolmaz. Ayrıca tevbe etmek gerekir.

Emekli olunca, kazalarını ödeyebilen sadece azaptan kurtulur, ama namazdan ve oruçtan hâsıl olacak büyük sevaba kavuşamaz. Kurban kesmeyip kazasını yapan, yani değerini sonra veren kimse de, sadece azaptan kurtulur, kurban kesme sevabına kavuşamaz.

Namazı, kazaya bırakmak büyük günah olduğu gibi, kazasını geciktirmek de büyük günahtır. Bu büyük günah, kaza kılacak kadar zaman geçince, bir misli artar. Kaza etmeyi geciktirince de, tevbe etmek farz olur. (S. Ebediyye)

YAZIKLAR OLSUN NAMAZ KILANLARA Kİ ONLAR
Namazını kayırmaz. Yani vaktinde kılmaz. Cemaati kaçırır. Birinci tekbire yetişmez. Tadil-i erkâna ve adaba riayet eylemez. Allahü Teâlâ’nın hazır ve nazırlığını anlamaz. Kur’an-ı kerimin mânasını düşünmez. Bu gibi hususlara riayet etmeyenler, namazı hiç kılmayanlar gibi, Kıyamet gününde ilahi azaba hazır olsunlar.
  
Namazsız din olmaz
İş arasında namaz kılanlardan olma sen,
Mahşer günü saçını yolanlardan olma sen.

Allah’ın her emrini öne almalı kişi,
Önce namazı kılıp sonra yapmalı işi.

İş önce gelir diye namazları aksatma,
Önce namazını kıl, dini dünyaya satma.

Direksiz bina olmaz, direk varsa yıkılmaz,
Namaz dinde direktir, namazsız İslam olmaz.

Vücutta baş ne ise, öyledir dinde namaz,
Başsız vücut olmazsa, namazsız da din olmaz.

Başsız beden yürüse korku kaplar insanı,
Başsız görür evliya da namaz kılmayanı.

 
Dünyada olan altı azap:
1- Namaz kılmayanın ömründe bereket olmaz.
2- Allahü Teâlâ’nın sevdiği kimselerin güzelliği, sevimliliği kendine kalmaz.
3- Hiçbir iyiliğine sevap verilmez. (faziletilerini elde edemez.)
4- Duâları kabûl olmaz.
5- Onu kimse sevmez.
6- Müslümanların birbirlerine yaptıkları iyi duâlarının buna faydası olmaz.

Ölürken çekeceği azaplar:
1- Zelîl, kötü, çirkin can verir.
2- Aç olarak ölür.
3- Çok su içse de, susuzluk acısı ile ölür.

Mezarda çekeceği acılar:
1- Kabir onu sıkar. Kemikleri birbirine geçer.
2- Kabri Cehennem ateşi ile doldurulur. Gece, gündüz onu yakar.
Cehennem ateşi dünya ateşine benzemez.
3- Allahü Teâlâ, kabrine çok büyük yılan gönderir. Dünya yılanlarına benzemez. Her gün, her namaz vaktinde onu sokar. Bir an bırakmaz.

Kıyâmette çekeceği azaplar:
1- Cehenneme sürükleyen azap melekleri yanından ayrılmaz.
2- Allahü Teâlâ, onu kızgın olarak karşılar.
3- Hesâbı çok çetin olup, Cehenneme atılır.

HERKESİN OKUMASINA VESİLE OLMAK İÇİN PAYLAŞALIM

3 yorum: